İnternetin Yeni Çağı Web 3.0 Mı?
Sürekli kendini geliştiren ve yenileyen teknoloji, internetin de gelişimiyle farklı boyutları içine dahil eder. Belki de on sene önce tahmin edemeyeceğimiz şeyler her sene kendini geliştirerek bambaşka bir forma dönüşür. Bu gelişim ve değişimle birlikte insanlar da kendini yeni teknolojilere ayak uydururken bulur. Öncesinde yalnızca internette bir bağlantı ile ulaşabileceğimiz (web 1.0) bilgiler, sonra sosyal medya platformlarıyla ve arama butonlarıyla farklı bir boyut kazandı (web 2.0). Şimdi ise başka bir teknolojiden, bir noktaya bağlı olmadan kendileri arasında bilgi alışverişi yapabilen bir teknolojiden (web 3.0) bahsediliyor.
Böylesine hızlı gelişen teknolojiyi anlamak kimi zaman güç olabilir. Özellikle web3 hâlâ bilinmezlikleriyle insanların anlamak için çabaladığı bir teknolojidir. Bu yazı içinde ise bu noktaları açıklamak için şunlara değinilecektir:
- İnternet nedir?
- İnternetin gelişim dönemleri nelerdir?
- Web 1.0 nedir?
- Web 2.0 nedir?
- Web 3.0 nedir?
- Web 3.0 günümüzde hangi alanlarda vardır?
- Web 3.0 hayatımızı nasıl etkiler?
- Metaverse ile web3’ün nasıl bir ilişkisi vardır?
- Web 3.0 dAppleri nelerdir?
- İnternetin yeni çağı web 3.0 mı?
İnternet Nedir?
İnternet ya da net, bilgisayarların birbirlerine bağlanmasıyla bilginin aktarılmasını sağlayan bir genel ağdır. İnternet aynı zamanda dünya çapında ağ anlamına gelen WWW kısaltılmasıyla da ifade edilir.
İnternet kullanımı ve duygular ne açıdan ilişkilidir?
İnternet kullanımı daha çok duygularla ilişkilidir. Örneğin bir şeyi merak ettiğinizde araştırırsınız ya da bu merakınızı gideren sosyal medya hesaplarını/blogları takip edersiniz. Duygulara hitap eden; merak uyandıran, öfkelendiren, üzen, heyecanlandıran ya da mutlu hissettiren şeylerle birçok farklı davranış internette açığa çıkar. Şirketler de özellikle bu duygulara yoğunlaşarak üzerinde çalışmalar yürütür.
İnternet hayatımızı nasıl etkiler?
Kişisel bilgilerin sosyal medya hesaplarında ya da internetin diğer alanlarında yer alması kullanıcılar açısından bazı risk faktörleri taşıyabilir. Birçok kişinin gizlilik konusunda endişeleri vardır. Facebook’un gizlilik ihlalinden sonra bu endişelerin gerçekçi tarafı da artmıştır.
Risk faktörleri olmasına karşın bazı insanlar kişiselleştirmeden ve hayatını internet aracılığıyla paylaşmaktan çekinmez. Her an paylaşım yapmaya dair istek duymak, diğerlerini takip etmek, kişi için önerilen gelişmelerden ve yeniliklerde haberdar olmak adeta bir sorumluluk gibidir. Bazı insanlar internete bakmadığında bir şeyleri kaçırdığını düşünerek fomo (fearing of missing out- bir şeyleri kaçırmaktan korkma) hissedebilir.
İnternet Gelişim Dönemleri Nelerdir?
Tarihsel açıdan ilk olarak 1950’li yıllarda Amerika Birleşik Devletleri’nde askerî ve ticari amaçlar için internet kullanılır. 70’li yıllardan itibaren üniversitelerde e-posta gibi eklentilerle yararlanılır. Türkiye’de ilk kullanım Ege Üniversitesi aracılığıyla 1987 yılında gerçekleşir. 1993’te vatandaşların da kullanılması için çalışmalara başlanır. Günümüzde mobil cihazlar, tabletler, bilgisayarlar, televizyonlar ya da farklı araçlarla internet kullanılabilir.
İnternetteki gelişim, herkesin kullanımına açıldıktan sonra hızlı bir ivme kazanır. İnsanlar interneti yalnızca bilgi almak amacıyla değil; toplantılar düzenlemek, çalışmak, sevdikleriyle görüşmek, oyun oynamak, alışveriş yapmak, bir konuyu detaylı öğrenmek ya da banka işlemlerini gerçekleştirmek gibi farklı sebeplerle kullanmaya başlar. İnternet kullanımının bu genişliği gelişimini de etkiler. Uygulamalar, web siteleri, yeni web teknolojileri sürekli kendini güncelleyerek ilerler. İnternet gelişim dönemlerini spesifik olarak söylemek güç olsa da genellikle web 1.0, web 2.0 ve web 3.0 şeklinde sıralamak mümkündür.
Web 1.0 nedir?
İnternetin ilk ortaya çıktığı ve 90’lı yıllardan itibaren herkes tarafından kullanılmaya başlandığı dönemde, internet yalnızca belirli içeriklerden meydana geliyordu. Herhangi bir etkileşime geçme; yorum yazma ya da içerik üretme kanalları yoktu. Tek taraflı bir bilgi akışı olduğu için insanlar interneti kütüphane gibi görüyordu. 2000’lerin başına kadar internet bu şekilde işlev gördü.
Web 2.0 nedir?
Web 1.0’dan farklı olarak web 2.0’da HTTP tabanlı web sitelerine içerikler kullanıcılar tarafından eklenebilir hâle geldi. Aynı zamanda okuyucular okudukları şeye tepki verebilme ya da yorum yapabilme şansı edindi. Blog siteleriyle başlayan web 2.0 yenilikleri sosyal medya kanallarının gelişmesiyle daha farklı bir boyuta ulaştı. Günümüzde en çok kullanılan Twitter, Instagram, Facebook ya da Snapchat gibi uygulamalar (app) web 2.0 teknolojileri arasındadır. Bu kanallar sürekli geliştirilerek insanların kendi içlerinde daha fazla zaman geçirmesinin yollarını arar. Aynı zamanda e-ticaret sitelerinin yanı sıra sosyal medya hesapları da e-ticaret yapmak için içerisinde özellikler barındırır.
Web 2.0’ı bir yapay zekâ teknolojisi olarak görmek de mümkündür. Adeta bir bebek gibi kendinizi internete tanıtır ve neyi sevip sevmediğinizi ona sıfırdan öğretirsiniz. Bu teknolojinin gelişme sebeplerinden biri sizi internette daha fazla tutmanın yollarını aramaktır. Yalnızca bununla sınırlı kalmaz, sizin neye ne kadar vakit ayırdığınızı ölçerek internetteki içeriklerin niteliğini de analiz eder. Bir yazının nasıl yazıldığında okunabilirliğinin artacağından hangi videoların hangi başlıklarla öne çıktığına kadar bu analizlerle edinilen bilgiler öğrenilir.
Kullanıcılar web2’yi nasıl etkiler?
Web2 yapay zekâ teknolojileri ile yakından ilişki kurduğu için kullanıcılardan nasıl etkilendiği sorusu çok makul bir zemindedir. Özellikle daha fazla insana ihtiyaç duymasının temel nedeni de kendini geliştirecek ve şekillendirecek daha fazla bilgiye ihtiyaç duymasıdır. İnternete eklenen her yeni bilgi, web2’nin ne tarafa gelişeceğinin önemli bir belirleyicisidir. Yalnızca büyük ölçekte değil küçük ölçeklerde de etkileşim verilen hesaplar, oynanan oyunlar, izlenen filmler ya da diziler aslında internetin öğreneceği kendini geliştireceği veriler içerir.
Web 2.0 özellikle kişiselleştirme konusunda kendini günden güne daha fazla geliştiriyor. Bir arama yapıldığında ya da sosyal medya hesaplarından profiller takip edildiğinde bunlar rastgele eylemler olarak algılanmaz. Aramaların, takiplerin, beğenilerin, yorumların, izlenilen film/dizi/belgesellerin, paylaşılan gönderilerin sıklığının dahi bir anlamı vardır. Bu anlam internet tarafından işlenir ve sizin için reklamlar, gönderiler ya da kişiler önünüze çıkarılır.
Web2 teknolojilerinin çocuklara etkisi
Web2 teknolojileri, özellikle internetle tanışma yaşının günden güne düşmesiyle çocuklar açısından farklı riskler içerir. Her ne kadar çocuklara özel olarak internet ayarlanabilse de maruz kalmasının önüne geçmek gittikçe güçleşir. Oyun oynarken, video izlerken ya da bir bilgiyi araştırırken çocuklar farklı içeriklerle karşı karşıya kalabilirler. Bu gibi durumların önüne geçilmesi için eğitimcilerin ve ebeveynlerin bilinçlenmesini sağlamak önemlidir. İnternet kullanımını özellikle ergenliğe kadar sadece çocuğun yanında ebeveyni varken sürdürmesi gerekir. Riskli bir durumda ebeveyni çocuğa direkt müdahale edebilir.
Web 3.0 Nedir?
Web3 ya da semantik (anlamsal) web, herhangi bir sunucu ya da kanala bağlı olmadan cihazların kendi arasında bilgi alışverişi yapmasını sağlayan bir web teknolojileri sistemidir. Bu sistem, web2’den farklı olarak iki cihazın tek bir sunucuda buluşarak bilgi alışverişi yapmasının önüne geçer, sunucuyu ortadan kaldırır. Bu yöntemle kişisel veriler istenildiği zaman paylaşan kişi tarafından silinebilir, kaldırılabilir ya da değiştirilebilir hâle gelir. Bilgisayarların sunucusuz haberleşmesini sağlar.
Web3’te öne çıkan kişinin kendi gizliliğini kendinin sağlayabilmesi web2 teknolojilerinden çok farklı bir yöndedir. Paylaşılan mesajlar, video içerikler, fotoğraflar ya da dökümanlar istenildiği zaman internet ortamından tamamen silinebilir. Herhangi bir depolama alanında kalmaz. Geçici bir depolama alanında tutularak da iletişim kurulmasını sağlamaz. Direkt depolama alanını ortadan kaldırır. Sunucuya ihtiyaç duymaz. Bu yönüyle kişilerin güvenliğini ve gizliliğini sağlaması açısından etkili bir teknolojidir.
Web3’te dAppler nedir ve nasıl çalışır?
Web 2.0 ile hayata giren uygulamalar (appler) yerini web3’te dApplere bırakır. Dappler herhangi bir merkeze sahip değildir, bu yüzden dAppler için decentralized (merkeziyetsiz) ifadesi kullanılır. Dappler sadece applerle benzer olarak bir kullanıcıya ve kullanıcının görmüş olduğu bir sayfaya (frontend) ihtiyaç duyar.
Web3’teki frontend sayfasında web2’de olduğu gibi HTML, JavaScript ya da CSS dilleri kullanılır. Web2’den farklı olarak web3.js’de JavaScript kütüphanesi ethereum ağı ile bağlantı kurulmasını sağlar. Web 3.0 teknolojilerinden yararlanmak için kendi bilgisayarınıza bir node (düğüm) ekleyebilir ya da üçüncü parti kanallarla hâlihazırda bu node’u kullananlardan faydalanarak ulaşabilirsiniz.
Bir kullanıcı web3.js aracılığıyla node’lara ulaşır. Ardından bunlar üzerinden akıllı sözleşmelere (smart contract) erişebilir. Bunlar geriye dönük işlem yapılmasının önüne geçen herkes tarafından incelenebilen yazılımlardır. Bu yazılımlara ethereum virtual machine (ethereum sanal makinesi) yönlendirme yapar. Bu sayede direkt web3 teknolojilerine sahip olan bir cihazınızın olmasına gerek kalmadan bu teknolojiden faydalanabilirsiniz.
Metaverse ile web3’ün nasıl bir ilişkisi vardır?
Metaverse, en basit tanımıyla insanların avatarlar yaratarak vakit geçirebilecekleri, gerçek hayattaki etkinliklerini benzer şekillerde sürdürebilecekleri, VR teknolojisinden yararlanarak bazı duyuları hissedebilecekleri bir evrendir. Web3 teknolojileri ise bu evrenin inşa olma sürecinde faydalanılan bir zemin oluşturur. Nasıl ki web siteleri web2’nin üzerine inşa edilir, metaverse de web3’ün üstüne inşa edilen bir evrendir.
Merkezi bir yeri olmayan bu evrende insanlar günlük hayatta sürdürdükleri birçok şeyi burada da sürdürebilecekler. Web2’de olduğu gibi kişiselleştirmeden de faydalanabilecek gibi durulsa da burada kişisel verilerin tutulması ya da saklanması için depo görevi gören şeylerin olmaması web2’den ayrılan noktalar arasında öne çıkacaktır.
Web 3.0’a ne zaman geçiş yapılacak?
Web 3.0’a şu anda tam olarak geçiş yapmak güç olabilir. Birçok uygulama web 2.0’a göre kendini geliştirmiş durumdadır. Farklı bir teknolojiye tamamen geçmek için ciddi yatırımlar yapılması gerekir. Kullanıcılar her ne kadar kişisel verilerinin çalınması ve işlenmesine ilişkin risklerden haberdar olsa da bu riskler onların internet kullanma davranışlarını ketleyen ya da azaltan bir noktada değildir. Aksine keyif alabilecekleri içerikleri ve reklamları görmek onlar için avantajlı bir durumdur.
Bu gibi nedenlerden dolayı web 2.0’ın sağladığı özelliklerden vazgeçmek kullanıcılar açısından güç olabilir. E-ticaretin, reklamların, gönderilerin ya da video paylaşımların kişilere özel hazırlanması; bu hazırlanma sürecinin etkilerinin her iki taraf için de her ne kadar tartışmaya açık olsa da olumlu açılar taşıması web2’den tamamen vazgeçilmesinin önünde bir engel oluşturabilir. Bu da dünyanın web2 teknolojilerine tamamen geçme sürecini uzatır. Fakat web2 ile web3’ün birlikte işlediğine ilişkin günümüzde bazı örneklere sahibiz.
Web 3.0 dAppleri
Her ne kadar tam olarak web3’e geçiş yapılmış olmasa da bazı uygulamalarda web3 teknolojilerini görmek mümkündür. Bu uygulamalar web 2.0 uygulamaları gibi sizleri farklı yerlere yönlendirmek yerine direkt bilgiyi sağlar. Bu esnada aramalarda yaptığınız davranışları ve kişisel verilerinizi depolamaz. Bu uygulamalar arasında şunlar yer alır:
Apple Siri
Siri, web 3.0’ın etkilerinden biridir. Herhangi bir insana ihtiyaç duymadan gerek telefonlarda arama yapabilir gerekse evrak işlemlerini bu robotlarla konuşarak halledebilirsiniz.
Wolfram Alfa
Google gibi arama motorlarından farklı olarak aratılan şeye dair web sitelerini listelemek yerine onunla ilgili direkt bilgileri sunar. Yani anahtar kelimeyi işlemek yerine direkt sorunuzu cevaplayan bir teknolojidir. Bu yönüyle web 2.0 teknolojilerinden ayrılır. Web3 teknolojileri arasında değerlendirilir.
Sapien
Ethereum destekli bir dApp olan Sapien, bir sosyal platformudur. Bu platformun ana amacı mahremiyeti ve anonimliği koruyarak kişilerin istediği gibi paylaşım yapmasını sağlamaktır. Merkezi olmayan (decentralized) ve gizliliği koruyan bir proje olarak bir ekip tarafından yürütülür.
UjoMusic
Merkezi olmayan bir müzik ekosistemi oluşturmak isteyen UjoMusic, yaratıcılığın gelişmesi için fırsatlar yaratarak yasalara uygun olacak şekilde kendini geliştirir. Merkezi olmayan müzik uygulamaları oluşturmak için birçok protokol ve teknoloji hazırlıklarına odaklanır.
CryptoKitties
Ethereum aracılığıyla oluşturulan bu ağ, bir blockchain oyunu olarak öne çıkar. Oyun içinde sanal kedilerin alınıp satılmasının yanı sıra bunların üretilmesi ve tasarlanması gibi süreçler de gerçekleşir. Tasarlama ve üretme yönleriyle kişilerdeki rekreasyon özelliklerini iyileştiren ve geliştiren bir web 3.0 teknolojisidir.
Splinterlands
İçerisinde kendi kripto parasıyla oyun oynama imkânı sunan Splinterlands, web3 teknolojilerinden yararlanan bir uygulamadır. Oyun içinde oyuna özel hazırlanmış olan kripto paralar kazanılır. Bu dijital paralarını istedikleri gibi kullanıp satabilirler.
İnternetin Yeni Çağı Web 3.0 Mı?
Web3’ün günümüzde öne çıkan alanları özellikle NFT’ler, blockchainler ve kripto paralardır. Herhangi bir ara sunucuya ihtiyaç duyulmadan coinlerin aktarılması, insanların bu verileri tek başına kontrol edip düzenleyebilmesi web3 teknolojilerinin sağladıkları arasındadır.
Web3, her ne kadar hayatımıza tam olarak entegre olmuş olmasa da her geçen gün kendini daha da önemli bir noktaya taşıyan bir teknolojidir. Metaverse’le birlikte nasıl şekilleneceği ya da kullanılacağı merak konusudur. Şu an her ne kadar sosyoekonomik açıdan daha üst bir kitleye hitap ediyor olsa da zaman içinde farklı biçimlerle hayatımızda yer almaya başlayacak gibi görünüyor.
- Blog/
Şimdi kaydolun ve JivoChat'yu deneyin!